geçmiş

geçmiş
geçmiş
1. adj vergangen; Obst überreif, faulig;
di’li geçmiş zaman GR Perfekt n;
miş’li geçmiş zaman GR Narrativ m;
geçmiş ola die Gelegenheit kommt nicht wieder;
geçmiş olsun gute Besserung!; (hoffentlich) gut überstanden!;
-e geçmiş olsuna gitmek einem Kranken einen Besuch abstatten;
ile geçmişi olmak mit jemandem ein Hühnchen zu rupfen haben; mit jemandem von früher her befreundet sein
2. subst Vergangenheit f;
geçmişi karanlık mit dunkler Vergangenheit

Türkçe-Almanca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Schlagen Sie auch in anderen Wörterbüchern nach:

  • geçmiş — sf. 1) Geçme işini yapmış 2) Zaman bakımından geride kalmış Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir. A. Ş. Hisar 3) Çürümeye yüz tutmuş 4) is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi Onlar bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş zaman sıfat-fiili — is., dbl. Geçmiş zaman kavramı veren, dik veya miş ekleriyle kurulan ve ad, sıfat gibi kullanılan sıfat fiil: Bildiklerinizi anlatın. Tanıdık adam. Geçmişi saygıyla anıyoruz cümlelerindeki bildik, tanıdık, geçmiş birer geçmiş zaman sıfat fiilidir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş zaman görünümü — is., dbl. mış geçmiş zaman eki almış fiille yardımcı fiilin veya başka bir fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve olayın tamamlanmış olduğu kavramını veren görünüm: Gelmiş olmak, gitmiş olmak, vermiş bulunmak gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş olsun — hastalananlara, kaza geçirenlere, beklenmedik büyük bir olumsuz durumdan kurtulanlara veya hapishaneye girenlere söylenen iyi dilek sözü Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle? O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş zaman — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan önceye ait olması, mazi. Ali geldi, Ahmet bu havada İstanbul a gidip gelmiş gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş ola — o fırsat bir daha ele geçmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirli geçmiş — is., dbl. Fiilin belirttiği kavramın, içinde bulunan zamandan önce olup bittiğini kesinlikle bildiren, dı / di, tı / ti ekiyle kurulan kip, di li geçmiş: al dı, bil di, saç tı, seç ti vb …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirsiz geçmiş — is., dbl. Fiilin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini başkasından duyarak veya belirsiz olarak bildiren, mış / miş ekiyle kurulan kip, miş li geçmiş, naklî mazi: ağla mış, gel miş gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • -di'li geçmiş — is., dbl. Belirli geçmiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmiş geçmiş — sf. Bugüne kadar gelmiş olan Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günü geçmiş — sf. 1) Eski tarihli Yalısının selamlık odasında oturuyor, günü geçmiş bir gazeteyi okuyordu. M. Ş. Esendal 2) Son kullanma tarihi dolmuş olan (yiyecek), bayat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”